BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ
Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi (BÜKÇAM)

 

Duyurular
20 Kasım 2023 Dünya Çocuk Hakları Günü...

 

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Temsilci Paola Marchi Medyascope’un (Gülseven Özkan) sorularını yanıtladı.

Bugün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Türkiye tarafından 14 Ekim 1990’da imzalandı ve 27 Ocak 1995’te yürürlüğe girdi. Sözleşmeyle çocuk haklarının korunması amaçlanırken, taraf devletlerin de bu hakların yaşama geçirilmesi için yükümlülüklere uymaları gerektiği hükme bağlandı. Peki, Türkiye’nin çocuk hakları karnesi nasıl? 

UNICEF Türkiye Temsilci Paola Marchi, kırsal kesimlerde görücü usulü, erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele çabalarının yoğunlaştırılmasının önem taşıdığını belirtti.

Marchi, şiddet, ihmal ve istismarın, Türkiye’de kız ile erkek çocukların ve kadınların yaşamlarında sıklıkla maruz kaldıkları ciddi bir zorluk olmaya devam ettiğini söyledi. Türkiye’de şiddetin önlenmesi konusunda güçlükler olduğunu savunan Marchi, devletin 196 bin çocuğa koruma sağladığını, geçen yıl yüzde 86’sı kız olmak üzere, 31 bin çocuğun cinsel suçlara maruz kaldığını hatırlattı.

Küresel ölçekte çocuk hakkı ihlallerinin sürdüğünü belirten Marchi, dünyanın çeşitli yerlerindeki çatışmaların ve insani krizlerin milyonlarca çocuğun hayatını etkilediğini vurguladı. Gazze’de yaşananları hatırlatan Marchi, yarısından fazlası çocuk olmak üzere 1,5 milyon kişinin yerinden edildiğini hatırlattı ve bölgedeki ihlallerin son bulması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye’de sığınmacılar dahil 24 milyondan fazla çocuğun yaşadığını söyleyen Marchi, çocuk haklarının korunmasının ülke gündeminin merkezinde yer aldığını belirtti.

Türkiye’nin çocuk haklarının korunmasında ilerleme kaydettiğini savunan UNICEF Türkiye Temsilcisi Paola Marchi, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin çocuklar üzerinde yıkıcı bir etki yarattığını dile getirerek şöyle konuştu:

“Çeşitli alanlarda iyileştirme sağlamak için karşılanması gereken ihtiyaçlar ve üstesinden gelinmesi gereken zorluklar halen mevcut. Çocuk Hakları Komitesi’nin en son yayımladığı sonuç gözlemlerinde de ifade edildiği üzere, Türkiye’de şiddetin ve özellikle toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi ve sonlandırılması konusunda süregelen bazı güçlükler var. Çocuk hakları konusunda toplumsal değişimi ve davranış değişikliğini sağlamak için sivil toplum ve kamu kurumları nezdinde ve daha da önemlisi çocuklar ve aileler arasında farkındalığın artırılmasını sağlamak, bu ciddi sorunun üstesinden gelmek açısından büyük bir önem taşıyor. Bu kapsamda bedensel ceza uygulamalarının sonlandırılması, izleme ve denetim sistemlerinin güçlendirilmesi, ev içinde ve kurumsal ortamlarda çocuklara yönelik şiddetin önlemesi gibi konulara daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Özellikle de kırsal kesimlerde görücü usulü, erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele çabalarının yoğunlaştırılması önem taşıyor. Geliştirilebilecek alanlardan biri de çocuk adalet sistemi. Toplum temelli, alternatif ve onarıcı adalet çözümleri geliştirilmesi suretiyle hem adalet sistemine giren hem de hapsedilen çocuk sayısının azaltılması gerekiyor.”

“Okul terki daha yakından takip edilmeli”

Türkiye’de eğitim hakkı konusunda bazı güçlüklerin devam ettiğini söyleyen Marchi “Eğitime erişim, okula devam ve okul terki oranlarının daha yakından takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. Marchi, UNICEF’in faaliyetleri hakkında konuştu ve savunmasız durumdaki ergen kız ve erkek çocuklarına yönelik fırsatları artırarak okul hayatından üretken yetişkinlik dönemine sorunsuz bir geçiş yapmalarını sağlamak için çeşitli sektörler arasında işbirliğine dayalı çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Marchi, 2023’ün ilk yarısında uygulanan Meslekî Eğitime Kazandırma (MEK) Programı ile eğitim sistemi dışında kalmış 804 çocuk işçinin okula kaydedilmesini bu çalışmalara örnek olarak gösterdi. Marchi, aynı zamanda eğitimden geri kalan çocuklara yönelik Hızlandırılmış Eğitim Programı sayesinde, bin 55 sığınmacı çocuk dahil olmak üzere toplam 40 bin 212 çocuğun okullara kaydedildiğini vurguladı. 

“Çocuk yoksulluğuyla mücadele çabası sürdürülmeli”

Türkiye’de özellikle çocuk yoksulluğu ve çocuk işçiliği gibi alanlarda çocuklarla ilgili ayrıştırılmış verilerin düzenli bir şekilde toplanması konusunda iyileştirmeler yapılması gerektiğinin altını çizen Marchi, son 20 ile 30 yılda çocuk yoksulluğunu azaltma konusunda önemli adımlar atıldığını belirtiyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 196 bin çocuğa koruma sağladı 

“Bu olumlu eğilimlere rağmen, mevcut çocuk yoksulluğu ve maddi yoksunluk rakamları, yoksullukla mücadele çabalarını sürdürme ihtiyacına işaret ediyor” diyen Marchi sözlerine şöyle devam etti:

“Ne yazık ki şiddet, ihmal ve istismar, Türkiye’de ve tüm dünyada kız ve erkek çocukların ve kadınların yaşamlarında sıklıkla maruz kaldıkları ciddi bir zorluk olmaya devam ediyor. UNICEF’in küresel verilerine göre, dünya çapında yaklaşık 1 milyar çocuk her yıl duygusal, fiziksel veya toplumsal cinsiyete dayalı olmak üzere şiddetin bir türüne maruz kalıyor. Türkiye’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmal ve istismar edilen çocuklar da dahil olmak üzere toplam 196 bin 952 çocuğa koruma hizmeti sağladı.

2022 yılında 260 bin çocuk suç mağduru

İhmal, ayrı düşme, istismar ve çeşitli şiddetin çocukların savunmasız kalmalarına neden olabildiğini hatırlatan Marchi, “Emniyet birimlerinin istatistiklerine göre, sadece 2022’de yaklaşık 260 bin çocuk, suç mağduru olarak güvenlik birimlerine getirilmiş. Söz konusu çocukların 31 bininin cinsel suçlara maruz kaldığı ve bu suçtan mağdur olan çocukların yüzde 86’sını kız çocuklarının oluşturduğu belirlenmiş” dedi.

Şiddeti önleme tedbirlerine öncelik verilmesinin tüm çocuklar için koruyucu bir ortam sağlamak açısından büyük bir önem taşıdığına değinen UNICEF Türkiye Temsilcisi Marchi, daha iyi sonuçlar elde edilmesi için öncelikle çocukların koşul ve ihtiyaçlarının iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizdi.

İhtiyaç sahibi binlerce çocuğa ulaşıldı

Marchi yakın zamandaki çalışmalarından bazılarını şöyle özetliyor:

“Geniş kapsamlı psikososyal destek çalışmalarıyla 862 bin çocuğa ve onlara bakım sağlayan kişiye ulaşıldı. 840 bin kişiye hijyen seti, su ve sıhhi malzeme dağıtıldı. 1,2 milyon çocuğun bağışıklama hizmetlerine ve aşılara erişmesi sağlandı. 300 binden fazla çocuğa nakti destek sağlandı. UNICEF’in desteğiyle, 405 bini aşkın çocuk, erken çocukluk eğitimi de dahil olmak üzere örgün veya yaygın eğitim olanaklarına erişti. Bugüne kadar çocukları, ergenleri ve aileleri desteklemek için 10 ilde 47 destek merkezi kurularak 222 bini aşkın çocuğa ulaşıldı. Onarım ihtiyaçları için yaklaşık bin 200 okula mali destek sağlandı ve böylece yaklaşık 300 bin çocuğa eğitim olanağı sunuldu.”

Adalet Bakanlığı: 2022’da 259 bin çocuk mağdur olarak güvenlik birimlerine geldi

Adalet Bakanlığı’nın 2021’e ilişkin adli istatistikleri çarpıcı verileri ortaya koyuyor. Buna göre, 2021’de 127 bine yükselen “cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen” suçlarda ilk sırayı 44 bin 880 rakamıyla “çocukların cinsel istismarı” aldı. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) verilerine göre de 2 milyon 247 bin çocuk, okul öncesi eğitimde değil.

Mesleki ve teknik eğitimde yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliği bu eğitim-öğretim yılında da devam etti. 6-17 yaş grubundaki yaklaşık 570 bin 293 çocuk eğitim dışında.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 20,5 artarak 601 bin 754 oldu. Bu olaylarda çocukların 259 bin 106’sı mağdur olarak, 206 bin 853’ü suça sürüklenme sebebiyle, 100 bin 490’ı bilgisine başvurma amacıyla, 16 bin 499’u kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 12 bin 684’ü kabahat işlediği iddiasıyla, 6 bin 122’si ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

Güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen 259 bin 106 çocuğun yüzde 89,8’ini suç mağduru, yüzde 10,1’ini takibi gereken olay mağduru çocuklar oluşturdu. Güvenlik birimlerine suç mağduru olarak gelen veya getirilen 232 bin 739 çocuğun yüzde 58,5’i yaralama, yüzde 13,7’si cinsel suçlar, yüzde 8,7’si aile düzenine karşı suçlar, yüzde 4,8’i tehdit, yüzde 14,3’ü bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı mağdur oldu.

                                       ……………………………….

NOT:  UNICEF Türkiye temsilcisi Sn. Paola Marchi tarafından diplomatik dille çocuk konusunda, 20 Kasım 2023 tarihinde dile getirdiği bazı Türkiye gerçeklerini sizlerin de dikkatlerinize getirmek istedik. Sınırlı bilgiler içeren bu yazı bile Türkiye’de “İnsan Haklarının” her alanında olduğu gibi “ çocuk haklarının gerçek anlamda kullanımı ile ilgili” de son derece ciddi bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir…..

Prof.Dr. Ayşe AKIN

BÜKÇAM