BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ
Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi (BÜKÇAM)

 

Duyurular
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

KADINLARA YÖNELİK HER TÜRLÜ ŞİDDETE HAYIR!

2014 yılında yapılmış olan Kadına Yönelik Aile İçi şiddet Araştırması’na göre Türkiye’de her 10 kadından 4’ü fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır.

Anıt Sayaç verilerine göre, 2022 yılının başlangıcından bugüne kadar 346 kadın cinayeti yaşanmıştır. Kadınlar en çok da eşleri, sevgilileri, eski eşleri ve eski sevgilileri tarafından şiddete maruz kalmakta, kendilerini en güvende hissetmeleri gereken yerde korkuyla, çaresizlikle karşı karşıya kalmaktadır.

KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET BİR İNSAN HAKLARI İHLALİDİR VE SUÇTUR.

Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi, şiddete maruz kalan kadınların ve varsa çocuklarının destek hizmetlerine ulaşması, faillerin cezalandırılması ve kadınlara yönelik şiddetle mücadele konusunda bütüncül politikalar geliştirilmesi devletlerin/ hükumetlerin sorumluluğudur. Devletler/ Hükumetler yeterli önlemleri ve mekanizmaları kurduklarında, şiddetle mücadelede tutarlı bir politik irade ortaya koyduklarında kadınlar için daha eşitlikçi ve şiddet uzaktan güvenli bir ortam yaratılması mümkün olabilir.

İstanbul Sözleşmesi başta kadınlar olmak üzere herkesi toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı şiddetten korumak amacıyla oluşturulmuş en kapsamlı uluslararası metindir. Türkiye 2011 yılında ilk imzacı ülke olarak İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olmuş ve 10 yıl boyunca devlet tarafından hazırlanan tüm uluslararası raporlarda İstanbul Sözleşmesi’ne taraf bir devlet olduğunu gururla dile getirmiş ve atıfta bulunmuştur. Ancak 2021 yılında Sözleşme ’den çekilerek Türkiye, Avrupa Konseyi'nde uluslararası bir insan hakları sözleşmesinden çekilen ilk ve tek ülke olmuştur.

Türkiye’de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında çalışmalar, ulusal eylem planları ve il eylem planları oluşturarak yerelde ve merkezde birçok uzmanın da desteğiyle şiddetle mücadele etmeye çalışılmaktadır. Ancak Sözleşmeden çekilmek şiddetle mücadeleye ve bu alanda çalışma yapan kamu dahil tüm sektörlerin çalışmalarına zarar vermiş ve hatta konu ile ilgili kamuoyunda mücadeleyi zayıflatıcı bir algı oluşturmuştur.

KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN POLİTİK TUTARLILIK, TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ TEMEL ALAN BÜTÜNCÜL POLİTİKALAR OLUŞTURULMASI ESASTIR.  

Kadına yönelik şiddet ile mücadele etmek için; toplumsal farkındalık oluşturulmalı hayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratılmalıdır.

BİZ, Başkent Üniversitesi Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi olarak sorumluluğumuz ve temel görevimiz olarak gördüğümüz kadınlara yönelik şiddet konusunda savunuculuk yapmaya; kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör de dâhil olmak üzere tüm kesimlerle işbirliği içinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve şiddetten uzak bir hayat kurma mücadelesine katkı sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz.

Dayanışmayla ...

 

BÜKÇAM Ekibi